Aliexpress Alışverişim ''2016''

Kpss barajını geçmeye niyetli bir dolar kuru varken almadım elbette bu ürünleri. Aldığım zaman dolar kuru 3.12 falandı. Sanki yıllar öncesi gibi ama max 3 ay öncesinden bahsediyorum.
Bu alışverişte de önceki alışverişlerimde olduğu gibi takı ve tokadan yana kullandım hakkımı.
Detaylı incelemek isteyenler için her birinin linklerini altlarına iliştireceğim. :)


Makas tokalar firkete gibi takılıyor. Özellikle topuzun altına çok yakışıyor. 
İncelemek için TIK.

Yaprak figürlü olan toka da hem topuza hem de yarım tutamdan daha az saçı salık bırakarak toplamak için mükemmel. Ama çok büyük bir tutam saçı tutabilecek gibi değil. Atıveriyor böyle yaptığınızda. 
İncelemek için TIK.


Favorim bu... Henüz kullanamamış olsam da daha seçerken bile aşık olmuştum resmen.
Sıradan bir günde çarşıya çıkarken bile kullanabilirim ben bunu ama biraz daha mevsim bahara yaza döndü mü sanırım daha uygun olur kullanmam. :)
İncelemek için TIK.


Herkesin gıpta ile baktığı küpelerim bunlar da. Daha önce de aynısından almıştım ama bir arkadaşım çok beğendi hediye ettim. Bu aldığımda da kuzenim hayran kaldı ona hediye ettim. Tekrar sipariş etmem gerek acilen :) Fiyatı uygun olduğu için aldığınızda 2 tane alın derim ^^
İncelemek için TIK.



Kardeşim genetik okuduğu için de ona uygun kolye ve yüzük ikilisini aldım.
İncelemek için TIK.



Kibar küpeleri seviyorum demiş miydim :P :)
İncelemek için TIK.



Yine kardeşim için silah, ok ve kılıç aldım onlar da bunlar :) Daha okun resimlerini güzel bir şekilde çekemeden kayboldu. Çok beğenildiyse demek ki... Milletin gözü kaldı :D
Silahı incelemek için TIK
Kılıcı incelemek için TIK.
Resmini çekemediğim ok için TIKlayabilirsiniz :)


 Daha önce de almıştım Gong Hyo Jin yüzükleri ama boyaları çıktı vs derken eskidi epey. Şimdi yeniden aldım. 
İncelemek için TIK.


Babama doğum günü hediyesi olarak biraz da kendi göz zevkim için bu güzel kravatı aldım. Örgüye olan düşkünlüğümü babama da yansıtmam hoş oldu bence
İncelemek için TIK.

Nasıl sizce aldıklarım. Sizi de almaya teşvik ettim mi? :) Ama biraz beklemeniz gerekecek galiba dediğim gibi dolar şu ara uçuyor. Sizler de benim gibi takı toka meraklısıysanız ve değişik ürünler aldıysanız lütfen yorum olarak linkini bırakın. Seviyorum anlamışsınızdır :)
Dolar kurunun 3.10 u geçmediği günlerde yeni alışveriş yazılarımı paylaşmak ümidiyle...
Sevgiler...

The K2 (2016)

Popülerlik elde etmiş yapımlardan uzak durmak konusunda düşüncelerimi haklı çıkaran The K2 'ya teşekkür ederek başlamak istiyorum yazıma ^^
Sırf çok övüldüğü için vizeler sonrası izlenecek bir şey ararken çok sevdiğim bir arkadaşımla izlemeye karar verdik. Ama onu da beni de pişman etti. Hani bununla birlikte başka dizi izliyor olmasam dizi izlemekten falan soğuyacaktım galiba. 

Aksiyonu bol bir o kadar da politik mevzuları dibine kadar işleyen bir konusu var. Zaten sanırım politik olan tüm dizilerden kaçınmalıyım. O kadar ağır işliyor ki konu, bu tarz dizilerde diziyi izlemek işkence gibi geliyor. Aksiyonlu sahneleri olmasa dizi izlenmezdi.  Aksiyonlu sahnelere de aksine bayıldım. Profesyonelce çekilmişti. Son bölümlere doğru esas oğlanın dövüşürken canının çıkmaması ne denli gerçekçi bilemiyorum ama her halükârda sevdim ben aksiyon sahnelerini. 


Tarzı her ne kadar politik aksiyon olsa da dizi bu, bir yerde aşka bağlaması gerekiyordu. İyi güzel zaten olmazsa olmaz ama öyle çarçabuk havadan aşık oldu ki ana karakterler arkadaşımla ne ara aşık oldu bu çocuk diye birbirimize sorar bulduk kendimizi. Kaldı ki esas kız olarak bula bula Yoona 'yı buldukları için emeği geçen arkadaşları kınıyorum. Bu kıza kanım bir türlü ısınmadı. Onu izlemek hoşuma gitmiyor. Hakkını yiyemem hüzünlü sahnelerde iyiydi ama yine de izlemek istemiyorum. Şarkıcı olduğu için falan değil oyunculuğuna da çok kötü diyemem ama ısınamadım kıza bir türlü. İnşallah şimdi sen de hiçbir kızı sevmiyorsun diye okumuyorsunuzdur yazımı. Sevdiğim bayan oyuncular var arkadaşlar biliyorsunuz.:P

Politika için boşuna dememişler siyaset dediğin bok çukuru diye... Gerçekten bunu gözler önüne seren bir dizi. Hırs, iktidar sevdası, gücü elinde tutmanın paha biçilemez çekiciliği... Hepsini gözümüze sokmuşlar resmen. 

Yalnız 'Ayna' nın gerçek olduğunu düşünsenize Interpol 'e bile gerek kalmaz. Selfie 'den insan buluyorlar falan. Muazzam bir teknoloji :D Unutmadan burası biraz spoilere girebilir ama söyleyeceğim... Son bölümlerdeki güvenlik şirketi baskını çok saçma değil miydi. Ülkenin en büyük güvenlik şirketi ol. Bi araba adam elini kolunu sallaya sallaya bassın dükkanı. Sevmedim bu durumu... 

Ben en çok Choi Yoo Jin'i sevdim evet. Kadın 'kötü' ama haklı sebepleri var. Kıyamam ona keşke esas kız o olsaydı 😓 Yaş farkını falan hiç ettim gördünüz o kadar sevdim...
Bir de çok asil duruşlu bir kadın. Biz de öyle vakur durabilsek ne var :P

Yayınlandığı dönem sonrasında tüm bölümleri tamamlanmışken izlemeye başlamışım iyi ki yoksa bu diziyi bitirmem oldukça zor olacaktı. Dediğim gibi politik mevzular diziyi 1 saatten algısal olarak 1 buçuk saat haline falan getirmiş. Bitmek bilmedi bölümler. Yine de politik dizileri, aksiyonu hele ki Ji Chang Wook 'u seviyorum diyorsanız izlerken keyif alacağınız bir dizi olduğunu söyleyebilirim.

Sevgiler...

Seondal: The Man Who Sells the River (2016)

Uzun zaman sonra yapacağımız kızlar gecesine eğlenceli bir film arayışının ardından bu tarihi filmi seçtim. Fragmanı çok eğlenceli duruyordu. Oyuncular tanıdıktı vs. daha iyisi şamda kayısı sonuçta.

Klasik Kore filmi aslında ilk yarısında eğlencenin kahkahanın dibine vurup ikinci yarısında muhakkak drama bağlamak adetten bunlarda bilirsiniz. Bunu göz ardı edebiliyorsanız film size vadettiğini verebilir. 
Mesela bu sahne film boyu en çok eğlendiğim sahneydi :)


So Ji Sub'un veliahtı olan Yoo Seung Ho 'yu sevmekle sevmemek arasında kaldım ben. Yıllardır bu değişmedi. Tamam sevimli, yakışıklı çocuk ama ne yapsa nerde oynasa izlerim dediğim biri değil. İzlemem de demiyorum ama bakın :P Kılıktan kılığa girdiği bu filmde de kendini bayağı bir göstermiş. Bir de hep gülsün bu çocuk gülmek çok yakışıyor buna <3



Tüm film boyu bu çocuk kimdi diye düşüne düşüne bir hal oldum. Halbuki Xuimin'i tanır, EXO 'da en çok onu severim <3 Bu yazıyı yazmadan önce araştırırken çarpıcı(!) gerçekle yüz yüze geldim.
Tarihi kıyafetler vs. çıkaramadım. (Formdan düşüyor muyum ne?)  Nasıl tatlış bi surat yaa... Film grubumuzdaki 10 yaşındaki çocuk anne bu kız mı diyince bi höyyt olmadım değil. :) Nalaka canım, değil mi ama???


Seo Ye Ji; ismini cismini bu filmle tanıdığımız hanımefendi yerine daha bilindik, film ortasında çıkagelen güzel kızın çok daha ünlü olup bizi vuahhh dedirtmesini umardım aslında. Hanımefendiyle ilgili bir diğer husus ise ses tonu. Minicik bedeninden bayağı bildiğiniz ahjumma sesi çıkıyor. Özellikle yapmadıysa eğer çok garip geldi bize.


Filmin tatlış çifti tontik ahjusshi ve her yerden aşina olduğumuz bu ahjummaydı. Ah bir de unutmadan Biblo General i söylemeden olmaz ^^ 





Aile içinde izlenebilir, eğlenceli eh bittabi biraz dram serpiştirilmiş Seondal filmini tavsiye ediyorum efendim. Konusuyla, oyuncularıyla, tarihi havasıyla seveceğiniz bir film olduğunu düşünüyorum.
Eh malumunuz eğlenceli film bulmak bu camiada pek rastlanır bir durum değil o yüzden kaçırmayın izleyin.
Sevgiler...

YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

haydar-colakoglu-yolo-uygulama
Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.
haydar-colakoglu
YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.
haydar-colakoglu-teb-genel-mudur
Haydar Çolakoğlu teb genel müdür
haydar çolakoğlu kimdir
Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.
haydar-colakoglu-yolo-turkiye
Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Loreal Casting Sunkiss VS Loreal Casting Creme Gloss

Loreal Casting Creme Gloss
Merhaba arkadaşlar bloguma hoş geldiniz... (Çirkin, youtuber esprisiyle açılış yapayım)
Instagram sponsorlu reklamları kimleri kandırıyor diye düşünür dururdum hep.
Meğer insan böyle oltaya geliyormuş :P
Instagram üzerinde dönen Hande Erçel 'in saçımı hangi renge boyasam acaba videosuna denk geldim ve bana göre büyük bir çılgınlık yaptım ve boyayı aldım. :) Ama size sadece boyayı değil daha önce kullandığım Sunkiss 'i de anlatacağım. İki ürünü de anlattığım için yazım biraz uzun olacak ama çok değil ^^

Geçen yıl yine Loreal 'in Sunkiss renk açıcı kremini kullandım. Daha doğrusu ilk defa geçen yıl kullanmıştım ve yıl içinde ara ara da saçımın rengini açmaya devam etmiştim. Sunkiss daha önce hiç boya yapılmamış saçlara uygulanıyor. Benim de saçımda boya yoktu. Saç rengini kademeli açacak olduğunu öğrendiğim için büyük bir heyecanla saçımın rengini açtım. İlk kullanımda (benim ürünü bulamaç gibi kullunmamış olmam da buna sebep olabilir) pek bir fark olmadı. Sanırım 4. kullanışımda eskisine göre bariz bir şekilde açılma oldu. 


Sunkiss 'in saçın rengini kademeli açması güzel ama dezavantajı şu bence; siz saçınıza belli aralıklarla açma işlemi yaptığınızda üst kısımlar ve alt kısımlarda renk farkı çok oluyor. Ayarlı bir şekilde yapmak lazım üste çok alta az sürmek gibi sanırım ama ben onu en sonuncu denememde biraz başarabildim. (Kahrolsun yeteneksizliğim)
Kokusu ve kullanım sonrası saçta bıraktığı etki videolarda duyduğunuz gibi gerçekten çok hoş. Saçınızı kuruttuktan sonra (kremi saça sürdükten sonra ya kurutma makinesiyle kurutmanız ya da güneşte kuruyana kadar beklemeniz gerekiyor) saçımda hissettiğim yumuşaklık hoşuma gitmişti açıkçası. Renk açmayan ama saça bu hissi sürekli veren bir kremi sürekli kullanabilirim. Keşke yapsalar ^^
Sunkiss öncesi ve sonrası :) 3. kullanım sonrası hatta
Bir yıl sonraki en son halini aşağıya resim olarak ekledim. Bence bayağı fark var. Ama kademeli açtığınız için o sırada sanki hiç açılmamış gibi hissediyorsunuz. Ve ürünü bol kullanmanın da bunda etkisi büyük sanırım. 
Bu da 1 yıl sonra bir kutu sunkiss bitmeye yakınkenki hali :)

Bu sene de hem beyazlarımın artışı ( nolur yalnız değilsin benim de bir sürü beyazım var diyip rahatlatın beni) hem de saçımın renginin altı farklı üstü farklı görüntüsünden hoşlanmadığım hem de koyu saça geri dönüş yapmak istediğimden dolayı instagram reklamında gördüğüm Loreal Casting Cream Gloss 'un 680 Bronz Kahve rengini aldım. (Uygun rengi nasıl bulurum diyorsanız Loreal Casting Creme Gloss sayfasındaki basit bir uygulama ile sonuca ulaşabilirsiniz) 

Aldığım rengin biraz daha açık olacağını düşünmüştüm ama aile içindeki saç boyası, rengi vs durumlarından aşina olduğum için üzerindeki rengin tutmayacağını tahmin etmiştim. Çünkü benim aldığım rengin aynısını reklam yüzü Hande Erçel de kullandı. Onun resimlerini bu yüzden takip etmiştim. Kendi saçımın epey açık olmasına rağmen bu kadar koyu olmasını da beklemiyordum açıkçası. Ama sevmedim değil. Hoşuma gitti. ^^ Boya öncesi ve sonrası halini de altta resim olarak paylaşıyorum.
680 bronz kahve
Sunkiss li hali ve Bronz Kahve boyalı hali
Loreal Casting Creme Gloss 'un kokusunu o kadar övdüler ki Sunkiss gibi olacağını düşünmüştüm açıkçası. Tamam boyama esnasında normal boyalar gibi amonyak kokusu olmadığı için çok rahatsınız ama sanırım kutu içinden çıkan parlaklık veren kremden kaynaklı olduğunu sandığım iğrenç bir koku var şuan kafamda. Onun dışında evet uygulamadaki kokusuz ortam güzel.

Not: 3. Yıkamadan sonra da koku hâlâ buram buram gelmekte. Saçıma kokulu saç spreyleri sıkıyorum ve toplu kullanıyorum. O zaman kokmuyor :P

Not 2: 3. Yıkamamdan sonra boyamama sebep olan önlerdeki 3 5 beyazdaki boya akmış gibi görünüyor. Bazısında neredeyse boya kalmamış gibi bazısı da çok açık kahverengine dönmüş gibi. Umarım anlatabilmişimdir. Ama aralardaki beyazların şimdilik sesi çıkmıyor.

Beyazlarınız yüzünden saçınızı boyamamanız dileğiyle...
Sevgiler...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım:Sawako Kuronuma